tarihciburakcan

      Sarıkamış Cephesi, I. Dünya Savaşı sırasında açılan ilk cephemiz idi. Bu cephe hakkında yıllardır yazılır (çizilir). Cepheye hayal penceresinden bakanlar, İsmail Enver Paşa'nın cephe ile Turan'a çıkmayı amaçladığını düşünürken; daha gerçekçi bakmayı başaranlar bu cephenin aynı Çanakkale Cephesi gibi İstanbul'u koruma amacıyla açıldığının farkına varacaktır. Bu cephe hakkında yazılmış eserlerin küçük bir derlemesini yapmaya çalıştım. Yeni eserler eklendikçe liste güncellenecektir.  KİTAP LİSTESİ 1)  Anılarla Sarıkamış , Muzaffer Taşyürek (Çığır Yayınları / 2019/ 265 Sayfa) 2)  Sarıkamış Kar ve Ateş , Remzi Özçelik (Babıali Kültür / 2017 / 110 Sayfa) 3)  Hicaz Çöllerinde Bir Avuç Türk'ün Kahramanlığı Sarıkamış Hicaz Cepheleri ve Esaret Anıları , Mehmet Oral (Kömen Yayınları / 2011/ 282) 4)  Her Yönüyle Sarıkamış , Nurhan Aydın (Okyanus Matbaası / 2006/ 470 Sayfa) 5)  Sarıkamış Ülkem Ateş Çemberi İle Kuşatılmış İken...  ,  H...

  İsmail Enver Bey’den Şehid-i Âlâ İsmail Enver Paşa’ya 2      Yazımın ilk bölümünde genel bir ekonomi tablosu çizmeye çalışmıştım. Bu yazıya başlarken de I.Meşrutiyet’e giden yolda genel bir siyasi durum ve iç karışıklıkların tablosu çizerek başlayacağım. Böylece Enver Paşa’nın, askeri okula giriş öncesinde, okula girdiği yıllar ve mezuniyeti sırasında neler yaşandığını ve Paşa’nın sonrasında ki ruh halini şekillendiren olaylara bakmış olacağız.      Osmanlı Devleti, çok uluslu bir devlet idi. Bu devletin, geniş sınırlar içinde, çok çeşitli halklar ve milletler barındırırdı. Devletin toprakları; merkeze bağlılık şekilleri ve hukukî ilişkileri az çok farklılıklar göstermekle beraber, Kuzey Afrika’da Tunus, Libya ve Mısır’la Sudan’ı da içine almak üzere, Avrupa’da Bosna-Hersek ve Karadağ’ı, Makedonya’yı, Trakyaları, Bulgaristan’ı, Eflak-Buğdan’ı (Romanya) kapsıyordu. Asya’da; Anadolu ve Kars yüksek yaylasıyle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu dağ...

  İsmail Enver Bey’den Şehid-i Âlâ İsmail Enver Paşa’ya 1 İhtişamı ve gücü ile asırlar boyunca üç kıtaya hâkimiyet kuran Osmanlı İmparatorluğu’nun en girdaplı yılları yaşanıyordu. Bir türlü sonu gelmeyen savaşlar, kasada para bırakmıyor ve türlü yollar ile para bulma çabalarına girmesine neden oluyordu. Maaşları ödenemeyen devlet memurları, askerler… İç huzursuzlukların her gün artarak devam ettiği sıcak yıllar. Maaş ödemeleri için sarayda ki eşyaların eritilip para basma çabaları, mücadeleleri… Ve Kırım Savaşı ile birlikte ilk dış borçlanma serüveni. 4 Ağustos 1854 Abdülmecid’in çıkardığı bir ferman ile dış borçlanma akdi çıkarılmış ve 24 Ağustos 1854’ de ilk dış borçlanma akdi imzalanmıştır. İngiltere’den 200.000 Sterlin tutarında ilk borç alınmıştır. Bu ilk ama asla son olmayacak borçlanma hikâyesi 1874 yılına kadar 15 ayrı borcu da beraberinde getirecekti. Ekonomi artık devletin elinde değil 1954 yılına kadar başımıza bela olan Düvel-i Muazzama’nın eline geçecek ve yaptırımla...