SEÇMELİ HALK KÜLTÜRÜ DERSİ - ANADOLU'DA GELENEKSEL ADETLER (ÖLÜM ADETLERİ)
* Dünyanın her yanında, ölümle ilgili olarak töreler üç grupta toplanmaktadır. Bunlardan biri ölenin öbür dünyaya gidişini kolaylaştırmak; bir başka adet, tören ve uygulama ise ölenin geri dönüşünü; yakınlarına ve geride bıraktıklarına zarar vermesini engellemek amacıyla yerine getirilenlerdir. Üçüncü grupta toplanan ise ölenin yakınlarının, ruhsal durumlarını ve sarsılan toplumsal ilişkilerini düzeltmektir.
* Anadolu kültüründe ölümden hemen sonra yapılan işlemler, zaman sırasıyla şunlardır:
- Ölünün gözleri kapatılır, çenesi bağlanır.
- Yatağı değiştirilir, karnına bıçak (yada makas,maşa) konur.
- Bulunduğu odanın perdeleri açılır, gece ise oda aydınlık tutulur.
- Baş ucunda Kur'an okunur, yalnız bırakılmaz.
* Yaygın olan inanışa göre ölü elden geldiğince çabuk gömülmelidir; ancak ikindiden sonra ölenler, ertesi güne kadar bekletilir.
* Gömülme hazırlıkları,
- Yıkama
- Kefene sarılma
- Musalla taşında cenaze namazının kılınması
* Genel olarak tabutun üstüne ölünün cinsiyetini, kimi hallerde mesleğini belirten bir eşya konulur, genç yaşta vefat eden kızların tabutu, gelin teli veya duvak ile süslenir.Ölü tabutlu veya tabutsuz gömülür.
* Tabutlu gömüldüğü hallerde de tabut baş tarafından açılır. Geleneğe göre tabut içinde de olsa üstüne bir parça toprak konulması gereklidir.
* Gömülmeden sonra,
- İmam ve cemaat, Kur'an'dan ayetler okurlar.
- Bundan sonra, imam talkın verir: Talkın, sorgucu meleklere ölünün vereceği karşılıkları kolaylaştırma amacıyla söylenen öğüt niteliğinde Arapça sözlerdir.
* En sonunda ölünün oruç ve namaz borçlarını ödemek, yerine getiremediği sözlerini affettirmek için fakirlere devir yada ıskat adı verilen para dağıtılır.
* Ülkemizde başsağlığı dileme geleneği vardır. Başsağlığı dilemenin en iyi yolu ölenin yakınlarıyla yüz yüze görüşmektir.
* Uzakta oturup seyahat imkanı bulamayanlar telefon, telgraf, mektup ve gazete ilanı vasıtasıyla başsağlığı dileklerini iletirler. Başsağlığına gelenler uzun süre oturmazlar.
* Başsağlığına gelenler şu sözlerden birini veya birkaçını söylerler:
- Başınız sağolsun.
- Allah başka acı, keder vermesin.
- Mekanı cennet olsun.
- Allah taksiratını affetsin.
- Nur içinde yatsın.
* Ülkemizde ölenin, dinsel törelerle ölü aşı denen yemekler hazırlanıp davetlilere sunularak anıldığı belli günler vardır. Bunların başında ölünün kırkıncı, elli ikinci günleri ve yıl dönümü gelmektedir. Daha az rastlanmakla beraber, üçüncü ve yedinci günlerde de ölen kişi belli bir biçimde anılmaktadır.
* Ölüyü anma günleri içerisinde ve kırkıncı gün en yaygın anma günüdür. Kırkıncı günde ölen için;
- Yemek verilir.
- Helva, su dağıtılır.
- Mevlid okunur. Hatim indirilir.
- Yasin okunur. Kırk duası yapılır.
* Elli ikinci günde de mevlid, Kur'an ve elli ikinci gece duası okunur, dua edilir. Yemek verilip, helva dağıtılır. Kırk ve elli ikinci günlerin dışında, ölüm yıl dönümüne, ekonomik duruma göre camilerde veya evlerde ölenin ruhu için mevlid okutulur ve şeker dağıtılır. Mevlid çevreye, okuyucu yada gazete aracılığıyla duyrulur.
* Kültürümüzde, ölenin ardından yas tutmanın süresi, üç gün ile bir kaç yıl arasında değişmektedir. En yaygın yas süresi ise kırk gündür.
* Türk halkı, ölümü de doğum gibi normal karşılar, şu atasözleri ölüm hakkındaki düşüncelerini en güzel şekilde anlatılmaktadır.
- Ölüm geliyorum demez.
- Akıbet gelir başa.
- Ölüm hak, miras helal.
- Ölenle ölünmez.
Yorumlar
Yorum Gönder